EVLİLİKTE İLK GECE KAYGILARI

Toplumda evliliğin ilk gecesinde ya da ilk cinsel ilişkiye çok anlam yüklenir. İlk ilişkinin ya çok güzel ve keyifli olacağı ya da acılı, ağrılı ve kanlı olacağı kadar ucu açık pek çok beklenti vardır.

Bu beklenti ve kaygıların çoğu kadınlara aittir. Erkeklere ait kaygılar ve korkularda elbette vardır. O gece ereksiyon olacak mıyım, sertlik ya giderse girişi gerçekleştirecek miyim gibi olumsuz düşünceler hep vardır.

Aslında her iki taraf içinde keyifli düşüncelere göre kaygılar daha çok ağır basmaktadır. Bunun esas nedeni

karşı cinsin ve kendi cinsel organları ile ilgili abartılı, gerçek dışı söylentilere inanmak, bilgi sahibi olmamak ve cinselliğe dair bilgilerden yoksun olmak olarak söyelenebilir.

İlk cinsel ilişkide:

Genellikle yetersiz ön sevişme ile ereksiyon gerçekleşir.Sonrasında ilişki denenir. Vagina kayganlığı sağlanmadan sadece vagina kasları rahat iken ilişki gerçekleşir. Bu anda kadının canı yanar, acır, belki de hafif kanama görülür. Oysaki cinselliğin doğasında organik bir sorun yok ise ilişkide acı hissedilmez

Acı hissediliyor ise:

Cinsel bilgi ve davranış eksikliği

Fiziksel ve duygusal hazırlığın yeterince yapılamaması

İlk cinsel birleşmede

Çiftler rahat

İyi bir ön sevişme uygulanmış

Hazne ıslanmış

Pelvik kaslar gevşemiş

ve sakin giriş gerçekleşiyor ise kanamaya pek rastlanılmaz. Kanama olması kızlık zarının gerilmesine bağlı oluşan çatlak ya da mukozal yırtıklara bağlı olarak oluşan hafif kirli ya da pembe kanama görülebilir.

Her iki taraf için de önemli olan bu birliktelik, karşılıklı sevgi ve hoşgörü, iletişimi doğru kurma, karşı tarafa doğru ifade etme, dinleyebilen, kaygı ve merakları paylaşabilen eşler birbirlerini keşfederken sabırlı ve sakin olmaları her zaman bu çiftlerin yararına olacaktır.

İlk gece korkunuzu ortadan kaldırmak için çiftlerin cinsel terapi merkezlerinden ya da uzmanlarından bilgi ve destek almaları çok çok önemlidir.

Doğru bilgi, olumsuz kaygıların temizlenmesi çiftleri rahatlatılırken abartılı ve yanlış bilgi çiftleri tedirgin edecektir.

Yanlış bilgi cinselliği, insan mutluluğunu ve ruh sağlığını olumsuz etkiler.

Cinsellikle ilgili bilimsel doğrular yaygın olarak bilinmediğinden insanlar kendi deneyleri doğrultusunda cinselliği tanır ve yaşarlar.

Cinsellik insanların hemen hemen tümünde farklı duygu ve algılara yol açar. Bazı insanlarda aşkı, sevgiyi, yakınlığı ve hazı, bazılarında ise başarısızlığı, acıyı ve nefreti hatırlatır.

Cinsel mitler kişilerin doğru olduğunu sandığı abartılı, yanlı, bilimsel değeri olmayan inançlar ve yargılardır.

Cinsel mitler toplumda yaygın kabul görür. Kişide gerçeklik algısı oluşturur. Sonuçta cinsel davranış kalıbı ortaya çıkar. Cinsel sorunların temelinde bu yanlış bilgi ile inançlar, yani cinsel mitler yatar. Cinsellik her iki tarafın onaya katkısı ve katılımı ile güzelleşir.